Monday, December 01, 2008

ISSIZ ADA'M...

İşte ortalığı son günlerde kasıp kavuran son bomba...herkes bunu konuşuyor...beğenenler-beğenmeyenler...eleştirenler-kendini kaybedenler...hiç bişi hissetmeyenler-kendilerini kaybedenler...ben ilk kez geçen hafta cuma günü iş çıkışı izledim...tek başıma...bööle bi karanlık kuytu köşe arıodum zaten bunalım yapacak...çünkü zaten her şey üstüste ters olmuş son zamandır -bu başka bi yazının konusu- içimi boşaltasım var...kenar bi koltuğa oturdum...sağım boş, solum boş...derken film başladı...daha bismillah...müzik girdi ben ağlamaya başladı...sonuna kadar da ööle devam etti...ama tam olarak neye ağladımı da kestiremiorum...müziklerin sözlerindeki hep vurgulanıp duran yalnızlık mı ağlattı...gerçekten de filmin konusu ve gidişatı mı ağlattı...yaşadığım ilişkilerin ya da bi türlü unutamadığım kişi ya da anılarım mı ağlattı...bilemiyorum...belki de hepsi...ama böğür böğür ağladım işte...bööle en sulusundan..vıcık vıcık...ne çok ihtiyacım varmış meğer...ne çok kasmışım kendimi...filmi eleştirenler de bi sürü...yok efendim topu topu 1 aylık ilişkinin nesine ağlanırmış...sevmeyen adamın arkasından ağlanırmıymış...gidenin ardından yas tutmak aptalcaymış...bi kere efendim aşkı ööle zaman dilimlerine sığdıramazsın...aşk aşktır...3 dakkadada olur aşk 5 sene sonrada dannn diye çarpıverir insanın suratına...anlamazsın...sonracığıma kalp bu...karşıdakinin sevmesi sevmemesiyle ilgilenmez ki...seviyosa seviyodur işte...beklentisizce...sevme desen de söz geçiremez beynin kalbine...gitse de kalsa da seviosan seviosundur işte...benim bi kalbim var...kalpsiz insanların söylemleri bütün bunlar..robotiklerin...neyse ki onlardan biri diilim...kalpliliğimi korumak için de elimden geleni yapıyorum bu kalpsiz şehirde...her neyse...ağladığım ne kızın kocaman sevgisi sempatisi, ne oğlanın derin yalnızlığı ve çaresizliği içinde bulunduğu durum karşısındaki, ne aralarındaki sinerjinin yok oluverişi...kendimle ilgili ağladım...ağladım...ağladım işte...defalarca daha izlerim...müziklerini ediniciim zaten en kısa zamanda...dinleyip dinleyip loop a girmek var...kendi kısır döngümde dolanıp durmak var...yani bu dönem erkekleri, bu şehir ilişkileri ancak bu kadar anlatılır...ben bi kaç tane tanıyorum en ıssızından...ne yaptıysam döndüremedim ıssızlıklarından...yapmasamıydım bişi, işe yarar mıydı onu da bilmiyorum...sonunda beni ıssızlaştırdı bu adamlar...bana bulaştırdılar virüslerini...ve belki de ben de hep ıssız kalmakla lanetlendim onlar tarafından...sanırım annelerimizinki gibi bir aile hayali kurmak için çok geç...sadece parlak reklam filmlerinde kaldı mutlu aileler...kek pişiren anneler...çocuklarını çimlere yatırıp oynaşan babalar...birlikte arabayla çıkılan aile tatilleri...ki bizim çağımızın hiç bi aile ortamı da sağlıklı değildi ama yine de oluşturulan yapıyı devam ettirmek için -çocuklar hatırına da olsa- bi çaba, bi katlanma, bi sabır her zaman vardı...şimdiyse 3 gün bile katlanamıyoruz birbirimize...çünkü yeni çağın insanının vakti yok...bencil mi bencil...hayat o kadar zorlaştı ve imkansızlaştı ki...para kazanmak, hayatını kazanmak o kadar çok zamanını ve enerjini alıyor ki...sürekli gelişmek mecburiyetindesin...gelişemediğin zaman hemen derecen düşürülür, sıralamada son sayıyı alır ve oyundan atılıverirsin...o yüzden çemberdeki hemster gibi sürekli koşmak zorundasın...katettiğin bi mesafe yok...sadece koşabilyor olmakla yetiniyorsun bi avuç yem ve su uğruna....o kadar...o nedenle arta kalan zaman senin için çok değerli ve onu da başka birinin seçimleri ve öncelikleriyle paylaşmak istemiyorsun...bencilce kendini şımartarak harcamak istiyosun...bunu yapmadıkları için kızıyodum ıssız adamlarıma...bana zaman ayıracak kadar değer vermediklerini düşünüodum...ama ben de aynı şekilde düşünüyorum...bi ilişkinin getireceği sorumlukluklardan sıyrılma isteği...kısıtlanma korkusu...belki de o yüzden sürekli cımbızla seçişim ıssızları...ıssızları ıssızlıklarıyla bıraksam...yoluma umudumla devam etsem...belki bi gün biter benim de ıssızlığım...bişilere sahip olmak için hep bişileri feda etmek, elden çıkarmak gerekiyor...hepsi aynı anda olamıyor maalesef...