Thursday, April 19, 2007

SYMIRNA


2 haftalık izmir gezisi....

bunalım günlerimde bu kısa kaçamak ege gezisi bana çok ii geldi...zihnim ve de gözüm gönlüm açıldı....zira işsiz güçsüzlük nedeniyle süregelen kendini ve her şeyi, tüm işleri öteleme sürecinden bayılmama ramak kalmıştı. kuzenim derya ablam tam da onun kulaklarını çınlatır dururken ben bi telefonla beni bulunduğum yerden kaptı sonra da kaçırdı. onu çok özlemiştim. daha doğrusu onları. ve tam da kaçıp gidesim vardı bu şehirden.
o ve ailesiyle birlikte arabaya tıkışıp uzun yola koyulup, pöfürdeyen bahar rüzgarını yanaklarımızda hissederek ilerledik. gerçi talihsizliğim orada da ben buradayım, benden kaçamazsın dedi bana bi kez daha. çünkü kışın bile genellikle açık olan izmir havası, ben şehir sınırlarından içeri girdim diye karar değiştirip bulutlar, yağmurumsu ve lodosla doldu. neyse ki kuzenle bol bol hasret giderdik, ev muhabbeti yaptık ve ufaklıklarla boğuştuk bol bol - ki içlerinden küçük ve erkek olanı kendini örümcek adam zannetmekte-
haftasonu da bütün şehri bir güne sığdırdık. karşıyaka-alsancak-şirinyer ve gezilecek diğer yerler. REYHAN PASTANESİni şiddetle tavsiye ederim herkese. nefis sundae'sini denemekde fayda var ki ben kendimi kaybettim.
izmirde sakın ve sakın simite, hataya düşüp de simit demeyin.izmir halkı size uzaydan gelmişcesine bakabilir. onun adı gevrek. siz yanlış biliosunuz. bir şeyin adı olan şeye adıyla hitap edilmeyecek, onu tanımlayan sıfatlardan biriyle hitap edilecek. bi de boyoz var. o da bi çeşit poğaça.
izmir'de çok lezzetli çupra yersiniz. anlamakta güçlük çektiğim bişi daha var. BALIK PİŞİRİCİSİ kavramı. bi akşam balık pişiricisine gittik. ben o mekanın adı zannettim bu tanımı. sonra gezerken bi sürü balık pişiricisi gördüm. bunları da markanın şubeleşmesi olarak anladım. meğer bu bi kavrammış. bu dükkanlara kendi balığınızla gittinizde abiler sizin yerinize pişirip size veriyor ve ev ortamında kemirebiliosunuz ege denizinin tadından, tuzundan, havasından nasibini almış şanslı balığınızı. ne keyf ne keyf....
kuzenle epey bi geçmiş tespiti de yaptık. kan bağlarımla daha çok görüşmek istiyorum been. ama herkese uzağım. bana çok ii geliyo. geçmişin sokaklarında yürümek canımı acıta acıta zevk verior.
benden bu kadar. ii ki kaçırmışınız beni. ii ki solumuşum bi nefes ege havası. ilaç gibi geldi. ama bu arada evimi de şehrimi de çok özledim. biraz daha kıymete bindi istanbul. bana başka yerde huzur yok, anlaşıldı....

Thursday, April 12, 2007

İSTANBUL ADAMA ÖLÇEĞİNİ ŞAŞIRTIR


Nil karaibrahimgil'in dergi röportajından alıntıdır:

biliyorum ağlamak da gülmek de an meselesi
burada kafan çingene çadırı. ama kavafis haklı.
gitsen de tıpış tıpış burası, gittiğin yer de yapış yapış burası.
İstanbul'dan başka yer yok sana.

istanbul'd 12'den vurursun ama delik deşik de olursun dikkat. burnun büyür, bacakların hızlanır, bakışların gizlenir. 2 tane köprü vardır: istanbuldan sana ve senden, istanbula; ikisi de çoğu zaman tıkalıdır.geçişler paralıdır.aynı sokaklarde gezer durursun, bir aşağı bi yukarı. oradan oraya savrulursun bir sağa bir sola.

ey istanbullu sen bunlardan korkmazsın! iyotlanmış, fosforlanmış, egzozlanmışsın. bir nevi kalkan yapmışsın kendine onlardan. hani sorarsın bazen, bunca insan neden balık tutar, yürürken yere bakar, gece lambalarını yakar? yalnızlıktan işte. burada alan büyük, insanlar büyük, deniz büyük, beklenti büyük. egonu şişirsen de şaşalı duramazsın.

burası dünyanın dönerken sürtünen yerlerinden biri. mavili yeşilli puantiyeli. haritada kavuşamayan aşıklar gibi iki kıtada durur. havada fikirler, hedefler, sedefler uçuşur, sen büyürsün. kesin şiir yazarsın, biraz üşürsün, çok düşünürsün. yüzünün anlam kazanacağı yer burası. saçlarının uzayıp uzayıp kısalacağı. müjdeleri alıp rakılarla kutlayacağın. ve bir bakıp binbir düşüneceğin sularda, sık sık göreceksin eski aşklarını.
burada bir kalkarsın yağmur,
bir yersin balık,
bir binersin tekne,
bir geçersin avrupa!
burası istanbul
ve kavafis haklı başka yer yok sana...

biliyorum ağlamak da gülmek de an meselesi burada, kafan çingene çadırı. ama kavafis haklı. gitsen de tıpış tıpış burası, gittiğin yer de yapış yapış burası. istanbuldan başka yer yok sana. ayakta kalmak için ölçeğini şaşırma. yaz bir kenara koy çekmeceye ki unutmayasın:

not: AYNEN BENİM KELİMELERİMİ KULLANIYO ....HAYRET YAAA!:p