Monday, March 17, 2008

HAFIZA ve HATIRA

kaybolan duygularımı izlediğim filmlerle geri çağırıyorum...bu da o çabalardan biri....filmin adı kelebek ve dalgıç...filmi izlerken insan hüzünlense mi-içi acısa mı-matraklaşsa mı karar veremiyor...görüntüler çok güzel...hem dingin doğa görüntüeleri -rüzgarlı deniz, ağaçların arasındaki bi yolda üstü açık bi araba kullanmak, vs - hem de hastanelerin o kasvetli koridorları...hem dinamik hem yavaş...
değinmek istediim şu ki: bu bi adamın hikayesi...birdenbire komaya giren ve nadir rastlanan bi hastalığa yakalanan adamın öyküsü...'locked-in syndrome" hastalığının adı...görebiliyor-duyabiliyor-hissedebiliyor ama tamamiyle kilitlenmiş bu adam...hiç bi tepki veremiyor...burnuna konan sinekle bile başedemeyecek bi acizlik durumu...karizmatik bir işin-karın-çocukların-sevgilin-paran....her şeyin varken...birdenbire bammm...ve başka bi hayat...
bi süre alışamıyor ve yadırgıyor tabii ki bu yeni hayatını....sonra eğlencesine geçiyor işin...hatta hal böyleyken bi kitap bile yazıyor azimle...
insan daha kötü ne olabilir ki diye düşünür şu durumda...ama o şunu yapıyor...sarıldığı iki şey var bu dönemde...HAFIZA ve HATIRA...bunlar sınırsızzzz...elimizden her şey alınabilir, silinebilir....ama beynimizin içindeki geçmişte yaşananlar ve de daha da genişi haya gücümüz...hayal gücününsınırsızlığı ve seni ne kadar zorladığı...yapmak istediğin şeyler, gitmek istediğin uzak ülkeler, yemek istediğin güzel yiyecekler ya da kendini içinde iyi hissettiğin güzel giysilere sahip olmak, yeni insanlar,afrikaya gitmek ya da hindistanda huzuru kovalamak renk cümbüşünün içinde, karların ortasında tek başına yuvarlanmak, belki paraşütle atlamak ya da yerin derinliklerindeki bi mağaranın dibine doğru ilerlemek...hayalinde bunların hepsini ve de daha fazlasını yapabilirsin...tamamiyle özgürce...içinden geldii gibi...çılgınca...creavitenin en son damlalarına kadar kullanmak....işte bu insanın gücüne güç katar....insanın gücünün gerçekten de sınırları yok gibi ve çoğu zaman da zor durumlarda ortaya çıkıverir bu güç ...insan kendisi bile şaşırır içinde saklı olan bu güce...hayrete düşer....sınırlarımızı kendimiz koyuyoruz bence....hayal edebildiğin kadar ediceksin... ve sonra durup onların nası teker teker gerçekleştğini izle çekildiğin köşenden...ve de hafıza...elin kolun bu denli bağlı olduğu noktada bile geçmişdeki yaşadıklarını; iyi şeyleri ve de kötü deneyimleri ...her şeyi gözden geçir...tekrar et...bu da bi başka güç kaynağı...ve bana kalırsa bu ikisini sürekli yarıştır...ama dikkat et biri diğerini asla geçmesin...bu çaba hep bööle sürsün...tarih kafanın içinde berraklaşsın....izin ver ve barış onlarlar ve hep ileriye bak...nokta...

No comments: