Monday, May 04, 2009

birileri gelsin, tozumualsın istiyorum...şööle açsın pencereleri, beni havalandırsın, içim dışım freş havayla çalkalansın, çiçek kokuları doldursun içimi, yerimi değiştirsin, her zaman bulunduğum yerlerden farklı bi yerde olayım....
farklı bi yer, fark.....
bu şehir o kadar tıkışık ki....
aslında hepimiz kendimize yer açmaya çalışıyoruz. alanımızı genişletmeye çabalıyoruz aslında her gün...kendi adıma: her gün masamın tam ortasına koccaman devlikde bi pergel koyduğumuzu ve bununla çapı 1 metrelik daire çizdiğimizi varsayalım. evet. her gün bu kaleye fiziksel ve duygusal ve teknolojik araçlar aracılığıyla oluşabilecek saldırılara karşı kendi yaşam alanımı korumaya çalışıyorum...görevler yağmuruna karşı kalkanımı siper ediyorum kendime.
deşar olmak, toxiclerimden kurtulmak için gittiğim dans dersinde de aynı şey...yine bi var olma çabası...kalabalığın içinde kafana gözüne bi kol bacak çarpmama olasılığı...an meselesi...bi taraflarını sakatlayıp bi süre işimden kopma lüxüm de yok...non stop çalışmak zorundayım...yolda yürürken birilerinin sana omuz atarak yürümemesi olasılığı, ya da toplu taşıma araçlarındaki daralmalar...hep yer açmaya çalışıyorum kendime...mekanda yer...zamanda yer...belli bi zaman diliminde yer alabilmek için bu çabalar...evdeki tıkılmışlığım ayrı konu...yeni düzende bi 3cümüz de var....evde tüm kurtardığım anı eşyları odama kaçırıyorum...söz verdim kendime...hatıralılarıma kimseler dokunmicak ve onların başına asla kırılma dökülme gelmicek...kendi kanapemde kendim uyuyup, kendi çamaşırlarımı askıya ben kendim asıcam...kimse yaklaşmasın benim alanıma....
diyymi, piyu....

No comments: