Sunday, January 29, 2006

3melek...


bütün gün kendimi fiziksel olarak çok kötü hissettiğim o gün sürekli başım döndü, gözlerimi kapadığımda boşluğa düşüyorum hissine kapıldım....ve tüm gün beynime aralıklarla basınç saplandığını hissettim...hafif uyku hali....karamsarlık.....ben tüm bunları ofisde unuttuuğum ve 4 gündür içemediğim ilaca yormaya çabalarken ve internetten kullandığım ilaç hakkında araştırma yaparken!!!!
cuma akşamüstü gelen beklenemedik telefon-beklenmedik haber......büyük şok....
YIKILDIM!
aslında söylenecek pek fazla şey yok...sadece çok üzgünüm....her üzüntüde katmerlenen bir üzüntü....her üzüntü bi önceki üzüntünün dejavu'su....
annemin kader arkadaşını annemin yanına uğurladık.....cuma akşamı semra aradı ve acı haberi verdi....o cıvıl cıvıl kızın dudaklarından herzaman gençliğinin yaydığı enerji akışkan bi şekilde dökülürdü...ama cuma günü öyle olmadı....aslında o da söze nasıl başlayacağını bilemedi önce....böyle bir şeyi henüz kabullenemezken başkasına nasıl aktarabileceğinin kıyaslamasını telefonu açmadan öce düşünememişti....gerçi o an-şu an ve gelecek anlardan bi süre içinde; biri ya da bişey ya da dünya hakkında düşünmenin anlamsızlığını da anlayacak düşünmeye karar vereceği zaman...
puufffffff......
aslında yazmak istemiyorum...
bu konuyu da tıpkı diğerlerini yaptığım gibi yok saymak istiyorum....
oradan uzak olunca sanki o insanların hayatlarına devam ettiklerini düşünüp yaşamak kolay....gerçekten çok kolay.....unutuvermek .....burada kendi yaşantına yoğunlaşıp yeni koşmalar ve yoğunluklar yaratmak ve kendi içinde kaybolmak.....
HURİYE ABLA'yı kısa bi zamandır tanımama rağmen hayatımda önemli bir yeri olduğunu belirtmeden edemeyeceğim.....onu sadece 5 sene kadar tanıyorum ama hayatımızdaki ortak sıkıntı noktaları beni ve annemi bu tatlı ve iyiniyetli anne kıza yakınlaştırdı....aynı kanı paylaşıyormuşcasına sevdik birbirimizi....hatta aynı kandan olduklarımızı bile bu kadar sevmedik belki...
HURİYE ABLA annemin hastalığının aynısıyla mücadele ediyordu....yaşam tarzı olarak da benziyorlardı birbirlerine...ikisi de anne babaları tarafından gözbebeği edilmişti....ikisinin de biricik kızları vardı üzerine titredikleri.....HURİYE ABLA yıllar önce ANNEM 2 yıl önce aynı hastanede aynı ameliyatı geçirmişlerdi.......ikisinin de hayatlarındaki en baskın duygu:ÖLÜM KORKUSUydu.....her an her yerde olabilirdi bu....tıpkı bir saatli bomba taşımak gibi göğüs kafesinin içinde......can'ın tiktakları arttıkça ayrılış zamanı yaklaşıyordu.....ve bunun farkındaydılar....herkesden farklı olduklarının farkındaydılar.....herkese tanınan yaşam süresi hakkının onlara adaletsizce dağıtıldığının farkındaydılar.....o tiktakları dinleyerek geçti kısacık ömürcükleri......yakınlarıysa bu durumu yok sayarak yaşadılar....ve onlara normallermiş gibi davrandılar hep...ayırt etmediler ne kendilerinden ne de başkalarından.....çünkü kabullenmek istemediler.....
ANNEme ameliyat öncesinde de, ameliyat sırasında da, ameliyat sonrasında da en çok destek olan kişiydi O......
ve tabii bana da....
ANNEmi kaybettikten sonra da bana elinden geldiğince akıl vermeye çalışan, ANNEmin ve benim mutluluğumuz için öneriler sunan, sanki kendi problemleriymiş gibi bizimle ilgilenen en önemli insan diyebilirim.....
ben hala inanamıyorum....artık tepki bile veremiyorum....sadece.....çok üzgünüm....
şu gelinen son durumdaysa en çok semrayı düşünüyorum...o henüz oldukça küçük.....ve çocuksu...saf.......hernekadar bu olay olgunlaştıracak olsa bile.....neyse ki etrafında ona destek olacak bir çok akrabası var.....
onu kardeşim ilan ediyorum ve onun her türlü problemiyle ilgileneceğim hayatının her döneminde.....biz onunla aynı kaderi paylaşıyoruz.......
seni çok seviyorum ve çok özliicem sarı saçlı melek......eminim annem seni koruyacak.....tıpkı anneannemin annemi koruduğu gibi......
hayatıma giren 3 meleğe.....

No comments: