Friday, December 22, 2006

PROZAC NATION/AGAIN!!!


dvd den daha önce izlemiş olduum ve dün gecenin yarısı tv de görüp, rafda bekleyen film alternatiflerinden birini izleyecekken dümeni ters kırıp yeniden izlemekten kendimi alamdığım film.
artık biras eski kaçıo. her anlamda beni artık etkilememesi gerekirken birdenbire kendimden parçalar bularak bir kez daha izledim.
delimiydim, delirtildim mi?
bizim bu hallerimizin sebepleri anne-baba yükseksesleri. ben niye taraf tutmak zorunda bırakılıyorum ki. birinden biri var olmasaydı ben de varolmayacaktım. ben diye bişi hiç olmicaktı. bunu neden anlamak istemediler.
normal görünüp, çoook çalışıp, hep çalışıp, saçını süpürgeleştiren anne...
üzerine düşen her türlü irili ufaklı sorumluluktan kaçıp, ondan sonra da olur olmadık ortalara çıkıp duygu sömürüsü yapıp, EMEKin çalışıp yetiştirdiği ÜRÜNe kendisini şirin gösterek sahip olmak. bu haksızlık. hem de en büyüğünden. ürünün de baybenhiçbişeyebulaşmama yönelişi. bu çok kolay. çünkü o bağırıp çağırmıo, sadece sevgi gösterisinde bulunuo.
arada kalmışlık
ve ilaç...
"sorunların üstünü örtmek"
ewet...tek yaptıı bu...seni dalgalı seyir halinden düz bir çizgi moduna getirip bitkileştiren kimyasallar. bi müddet hayattan kopuş sadece.
hemingway'in fiesta 'sindan bir cumle : " gradually and then suddenly."
...yaşamın aklımızı kaçınılmaz olandan uzaklaştıran, uzun süren bir oyalanma olduğuna karar vermiştim.
kitaptan:
"...bazen alnımda bir '
dikkat kırılabilir' işareti yapışık olarak ortalıkta dolaşmak istiyorum. bazen insanlara, kuralsız bir dünyada, yasaları olmayan bir hayat yaşasam da, bunun, ertesi sabah üzülmeyeceğim anlamına gelmediğini anlatmanın bir yolu olsun istiyorum. bazen, insanların canları istediği zaman gelip gidebileceğini, gerçek zorunlulukların artık olmadığını söyleyen bu dünyanın suratına fırlatıp atabileceğim tek anlamlı protestonun bu olduğunu düsündüğüm için, depresyona gömülmek zorunda kaldığıma inanıyorum.

duygusal ve siyasal ilişkilerde aldatma ve ihanet tabii ki yeni bir şey değil ama bir zamanlar birini incitmek kötü ve acımasız sayılırdı. şimdi işlerin normal seyri, büyümenin bir parçası oldu. artık hiçbir şey şaşırtıcı değil

....zamanla yaşamımızın bir parçası olup da, uymaları gereken davranış kuralları olmayan insanların oluşturduğu upuzun listeye dost, ahbap, iş arkadaşlarını da ekleyebilirsiniz. zamanla herhangi bir şeye darılmak veya kızmak anlamsızlaşıyor, zaten ne bekliyordun ki?

...rus yazar alexander kuprin'in dediği gibi: 'beyler, gerçek dehşetin, artık hiçbir şeyin dehşet uyandırmamasında olduğunu anlamalısınız!'..."

No comments: