Wednesday, November 22, 2006

PREVIOUSLY ON LOST....



Geçen haftasonu muhteşem geçti...kadim dostlarımız niyan ve de delo jam'le Büyükada'ya gittik. ben hiç mi hiç gitmemiştim yapraklar sarı-kızılken, yerdeki çimenler çimen yeşiliyken, hava fildir fildir esintiliyken, pisilerin sayısı insanların sayısını geçmişken, deniz mavi-griyken....hem de hiç çıkmamıştım aya yorgi kilisesinin bulunduğu tepeciğe. bende olay lastik top-mangal olaylarının döndüğü ormanlık arazide son buluyodu. meğer asıl manzara başkaymış. o tepeden ufuk çizgisini görmek nefes kesiciydi. fayton sefası bi başka türlü oldu kış mevsiminde. renkler daha bi renk. atlar daha bi kıvrak. inanılmaz bi sessizlik hüküm sürer olmuş oralarda bu zamanlar. o görkemli evler de sus pus oturuolardı yazın yorgunluğunu atar gibi. onlar dinlenmicek mi. tepede yediğimiz ev emeğinin değmişliği anlaşılan lezzetli sofradan kalkmak istemedik hiç. ev yapımı kan kırmızı şaraplarımızı yudumlarken gökyüzü de siyaha döndü. dönmeseydi neler olurdu, biz ömrümüzün ne kadarlık süresini daha o tahta masaya hibe ederdik hiç bilemiyorum. bizden yüz bulup sürekli dibimizde biten kalıbı büyük ama gözüne toz kaçmış iri beyaz arkadaşı da çantamıza koyup evimize getiresimiz geldi. kendimi yurt dışına çıkmış, bi avrupa kentini dolaşıyormuş gibi hissettim.
arada bir bööle LOST olmak gerekio...

No comments: